İletişim konusunda doğru bildiklerimizin yeniden sınandığı, yanlışladıklarımızın yeniden test edilmesi gerektiği günlerin içinde yürüyoruz. İnandığımız çoğu şeyin bilgi olduğu sanrısı, yerleşik kanaatlerin koşulsuz kabulu yıkılıyor. Çünkü daha önce bilmediğimiz, görmediğimiz sokaklarda kaybolduk. Artık mantığın sıçradığı, bilginin yaslanılamayan duvarının kenarında, tekinsiz sokaklardayız. Bizi tanıdık mahallemize götürecek kerteriz alabileceğimiz çok az şey var. İletişimin, çıkmaz sokağa hapsolan geleneksel yöntemlerinin önündeki bariyeri aşmanın tek yolu yaratıcılık.